Kayıtlar

Nisan, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ülkeler Birbirleri Hakkında Ne Düşünüyor?

Resim
Her kültür, değişik önyargılarla birbirleri hakkında birer cümlelik hükümler verme eğiliminde bulunuyor. Çünkü daha derin incelemek insanı yoruyor, koca bir kültür dünyasını tek cümleyle özetlemek de insana zevk veriyor. Bu da bir fişleme örneği... Ülkelerin insanlarının başka ülkeler hakkında verdikleri peşin hükümlerden esinlenerek çok parlak bir çalışmaya imza atan Yanko Tsvetkov , alphadesigner firmasıyla bunu ticari bir hale dökmüş. Çalışma bir haritalı takvim gibi hazırlanmış ve sitede sergileniyor. Çalışma ülkelerin diğer ülkeler konusunda ne düşündüklerine dair oldukça isabetli ve bir o kadar da matrak tespitler içeriyor. Çalışmanın kapağında "alphadesigner'in klişeler haritası" yazıyor. Ve altında da "Büyük Yobazın Avrupa Takvimi" ifadesi bulunuyor. Bu son derece güzel sanatsal ve mizahi tasarımın öne çıkan esprili yanlarına değinecek olursak: Arap Baharı Haritası: Bu haritada Akdeniz'i merkez alan bir yaklaşımla ülkeler gösterilerek isim

Fransız: İz'ansız

Resim
Sarkozy Cezayir'de: Evlatlar babalarının hatalarını ödeyemezler. Sarkozy Fransa'da: Torunlar öder! Tarih bir dönme dolap gibidir. Zamanın seyri içinde ayaklar baş, başlar ayak olur. Bir millet uyanıp göklere yükselirken, bir başka millet kendine yazık eder ve yerin dibine batar. Ancak bu seyir karanlık bir meydanda cereyan eder. Bu karanlıkta kimin yukarı çıktığı, kimin aşağı indiği belli olmaz, en azından her göz bunu göremez. Ne zaman ki yer yer zulmün kıvamı, şiddeti artar, ya da parlak bir zafer kıvılcımlar çıkarır, işte o zaman o karanlık içinde bir aydınlık oluşur ve kimin yukarı çıkmakta, kimin inmekte olduğunu anlar gören gözler. Ne zaman ki bir millet dibe vurur, o anda kafalara bir şeyler dank eder, kimi bu dibe çarpmanın sarhoşluğu içinde çakırkeyf halini sürdürürken kimi de milletinin düştüğü çukura mı yansın, o sarhoş hallerine mi yansın bilemez, debelenir durur mezaristana dönen milletinin başında. Zirveler baş döndürücüdür. İnsan refahının doruklarınday

Bana da Bir Dizi

Resim
Müptelası olduğumuz televizyon dizilerinden dolayı çok ıstırap çekiyorum. Her ne kadar neredeyse hiçbir diziyi takip etmiyor olsam da, her ne hikmetse etrafımdaki dizi izleyen popülasyonun sarmalında, sinir krizlerine mal olsa da birçok dizinin serencamesinden haberdar bulunuyorum. Hz. Lokman’ın meşhur olmuş cevabı geldi şimdi aklıma. Edebi kimden öğrendiği sorulduğunda, edepsizden diye cevap vermiş ya... ben de işte mevcut dizilere bakarak mefhum-ı muhalifiyle düşünüp (değilini almak da diyebilirim) ideal dizinin vasıflarını çıkarmış bulunuyorum. Aslında ben bu ideal dizinin senaryosunu yazmak isterdim. Ancak beni bundan alıkoyan birkaç husus var ki mazurum: 1. Böyle işlere harcayacak vaktim yok. 2.Aşık-maşuk, zalim-mazlum, güzel-çirkin derken, çeşit çeşit karakterler üretip de bunları kurduğum sahnelerde çarpıştıracak takatim yok. Entrika üretme yeteneğim hiç yok. 3. Beğenemediğim şey lerin başında kendi üretimlerim gelir. 4. Fevkalade bir reyting alıp da işi gücü bırakıp m